Enerjiye ulașmanın bu kadar pahalı ve zor olduğu bu dönemde, sahip olduğumuz kısıtlı enerjiyi doğru bir șekilde yönetemezsek bu krizin bizim kapımızı da çalacağı artık bir sır değil. En basit yașam alanı olan evlerimizde tükettiğimiz (hatta güneș enerjisi gibi yenilenebilir enerji teknolojileri ile evlerimizde ürettiğimiz) enerjiden, en karmașık yapı olan ulusal ölçekli enerji üretim ve tüketimine kadar enerjinin yönetilememesi; toplumumuzu kısa vadede ekonomi, orta vadede enerji güvenliği, uzun vadede ise ciddi ve ağır çevre sorunları ile karșı karșıya bırakacaktır.
Bu riskleri en aza indirmek için atılacak en önemli adım enerjinin profesyonel bir șekilde yönetilmesidir. Ölçül(e)meyen bir șeyin yönetilemeyeceği ilkesinden hareketle, enerjinin yönetilmesinin temelinin ölçmeye ve ölçülen değerlerin hakkıyla yorumlanmasına dayandığını söyleyebiliriz. Günümüzde enerji yönetiminin uygulanabilir en güzel yöntemi, Uluslararası Standartizasyon Kurulușu olan ISO tarafından yayınlanan ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi (EnYS)’dir.
Ülkemizde belirli șartları tașıyan kurulușlara, yasal olarak zorunlu kılınmasından sonra ISO 50001 EnYS’ye olan ilgi artmıștır. Ancak genel yaklașım, mevzuatın öngördüğü yaptırımlara maruz kalmamak olduğu için ne yazık ki birçok kuruluș, EnYS sertifikasını aldıktan sonra sistemin sürdürülebilirliğine çok önem vermemektedir. Bu noktada sitemin sürekliliği ve sistem çıktıların doğru yorumlanması ile hızlı ve sorunları mümkün olduğu kadar kökten çözebilecek çözümler üretebilmek olduğu unutulmamalıdır.
Bugün küresel ölçekli birçok kuruluș, bu sistemi kendi ișletmelerinde kurmakla yetinmeyip alt yüklenicilerinden ve tedarikçilerinden de bu sistemi kurmalarını, onlarla iș birliği yapmak için bir ön koșul olarak ortaya koymaktadır. Bununla beraber 2023 yılbașından itibaren Avrupa Birliği genelinde yürürlüğe girecek olan Sınırda Karbon Düzenlemesi (SKD-CBAM) ile AB’ye ihracat yapacak
olan kurulușlardan ürettikleri sera gazı emisyonlarını azaltmaları, hatta belirli bir süre sonra sıfırlamaları zorunlu kılınacaktır. SKD-CBAM düzenlemesinin, Türk ihracatçısını önümüzdeki dönemde en çok zorlayacak konu olacağı çok açıktır. Enerji yönetimini kurumsal bir kültür haline getiremeyen kurulușların SKD kapsamında karbon sıfır hedefine ulașması neredeyse olanaksız görülmektedir.
Enerji yönetimi ile bir tașla iki değil üç kuș vurmak, yani enerji maliyetini azaltmak, çevresel etkileri en aza indirmek ve enerji güvenliğini, dolayısıyla üretimin ve refahın sürdürülebilirliğini, sağlayabilmek ise bizlerin elinde. ISO 50001 tabanlı bir EnYS’nin yukarıda belirttiğim bu üç ana getirisinin yanı sıra diğer birçok yararı da kısaca șu șekilde sıralanabilir:
• Kurulușta enerjinin ne miktarda, nerede ve ne zaman kullanıldığına dair ayrıntılı analizler yapılarak enerji tüketiminin azaltılabileceği alanların saptanabilmesini ve böylece gerekli önlemlerin alınarak ișletme giderlerinin düșürülmesini sağlar.
• Enerji maliyetlerinin düșmesi ile kuruluș, karlılığını artırarak ürünlerini daha ucuza satma fırsatına kavușur ve bu da piyasada kurulușun rekabet gücünü artırır.
• Enerji tüketimini düșürerek sera gazı salınımının azaltılmasına çok ciddi bir katkıda bulunur.
• Sürekli enerji verimliliği iyileștirmesini kolaylaștıran kurumsal ve sistematik bir yaklașım sunar.
• Kurulușların olası etkilerle ilgili enerji risklerini verimli ve etkili bir șekilde yönetme yeteneğini geliștirir. Böylece kuruluș bünyesinde enerji ve üretim güvenliğini artırır.
• Kurulușun, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve enerji kullanılabilirliği ile ilgili kırılganlıklarını azaltır.
• Güvenilir bir kıyaslama sürecinin olușturulmasına ve performanstaki olası kötüleșmenin hızlı bir șekilde tespit edilmesine izin verir.
• Öngörülebilir enerji talebi ve arzı arasında daha iyi bir hesap dengesi sağlayarak kurulușun gelir-gider analizleri için iyi bir gelecek projeksiyonu hazırlamasına imkân verir.
• Sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırır.
• Enerji ile ilgili olası devlet teșviklerinden yararlanma fırsatı sunar.
• Kurumsal itibarın ve paydașların memnuniyetinin geliștirilmesine katkıda bulunur.
• Yasal yükümlülüklerin güncel șekilde takip edilmesini ve doğabilecek yasal yaptırımlardan kaçınılmasını sağlar.
• Kuruluș bünyesindeki bakım-onarım faaliyetlerinin güvenilir ve pratik bir yapı altında sürmesine destek verir.
• Temiz çevre ve sürdürülebilirlik hedeflerine doğru ilerlemeyi kolaylaștırır ve kurulușların tedarik zincirlerinde enerji verimliliğini teșvik etmelerine yardımcı olur.
Bütün bu getirilerinin ıșığında, ișverenler açısından EnYS’nin neden en yararlı ve en karlı yönetim sistemi olarak görüldüğü daha iyi anlașılmaktadır. Sürdürülebilir ve daha yașanabilir bir dünya inșa edebilmemizin temel tașlarından birinin enerjiyi yönetmek olduğunu hayatımızın hiçbir așamasında unutmamalıyız.
Onur ALBAYRAK
Makine Mühendisi – Yeşil Sertifika Uzmanı
Bu makalemiz Hizmetix Dergisinin Kasım 2022 sayfasında da yayınlanmıştır.
Adres
Darıca-Kocaeli- Türkiye
İletişime Geçin
Linkler
Kurumsal
İnşaat Proje Yönetimi
Yeşil Bina / Yerleşme
Tasarım
Sürdürülebilirlik Hizmetleri
Projeler
İletişim
Çerez Politikası
Hakkımızda
ProPM, optimum mühendislik çözümleri ile projenizin boyutu veya karmaşıklığı ne olursa olsun, hedeflenen zaman ve bütçe sınırlarını aşmadan ve kaliteden ödün vermeden teslim edilmesini sağlar.
2022 © ProPM Proje Yönetimi Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Tüm hakları saklıdır.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.